28 Nisan 2010 Çarşamba

Federasyona Çağrıdır..

Futbol federasyonunun yapısal özelliklerini, organlarını pek bilmem, ama içinde barındırdığı - kendisine bağlı olan unsurları az çok biliyoruz, bunlar genel hatlarıyla; hakemler, gözlemciler, saha komiserleri, tahkim kurulu, pfdk, filan falan. Bu unsurların hepsi olağan futbol koşullarında işleyen, işlerini yapan, işe yarayan çalışmalardır, ancak Türk futbolunun birde olağan üstü durumları vardır ( genelde yaşanır) bu durumlarda devreye sokulması gereken bir kurul maalesef hala yok.
Yaşanan bunca tecrübeye rağmen futbol federasyonumuz neden hala bu konuda hiçbirşey yapmıyor onuda anlamış değilim bir türlü, sadece ülkemize has olan bu olağan üstü durumu Uefa hatta Fifaya taşımak, özerk bir uygulama için izin istemek çokmu zor? Geç kalınan her gün ülkemizin futboluna ağır hasarlar vermektedir.
Peki bu aslında çok olağan olan ama bizim ülkemizde olağanüstüleşen durum nedir? alınması gereken önlemler nelerdir?
Öncelikle sondan başlayayım alınması gereken önlem ivedilikle bir sağlık kurulunun oluşturulmasıdır. Bu kurula akıl ve ruh sağlığıyla ilgili, psikiyatri uzmanları, üst düzey doktorlar bulunmalıdır, gerçekleşen bu olağan üstü durumlarda bu doktorlar başta kulüp yöneticileri olmak üzere, emekli hakemler, yorumcular, tek tek sağlık taramasından geçirilmeliler,
Gelelim bu olağan üstü duruma, ülkenin 18 takımından birisi olan Fenerbahçe isimli bir kulübün lider olması veya şampiyonluğa yaklaşmasıdır,
Bu kulüp ne zaman lider olsa, şampiyonluğa yaklaşsa aşağıda belirtileri görünen hastalıklar türemektedir,
-Ülkenin futbol aklında bozulma,
-Çeşitli halüsinasyonlar görme,
-Kurdukları hayallere önce kendileri sonrada başkalarını inandırma,
-Saldırganlaşma,
-Harketlerini kontrol edememe,
-Şizorfen bir yapıya bürünme,
Bu güne kadar kimsenin şikayetçi olmadığı ama bu günden itibaren vatan haini olan hakemlerimize yazık değilmi (aslında hakemler hep böyleydi o ayrı sorun ama Fenerbahçe takımı lider olunca idam edilmeye başlandılar bazılarınca)
Bu güne kadar kalelerinde mis gibi duran ekmeklerini kazanan kalecilere yazık değilmi (hepsi bilerek gol yemeye başladılar)
Bu güne kadar hep doksana goller atan hiç penaltı kaçırmayan forvetlere yazık değilmi (bilerek penaltı kaçırmaya başladılar)
Bu güne kadar el üstünde tutulan kaptanlara yazık değilmi ( istenmeyen adam ilan edildiler)
Bu güne kadar kimsenin etkisinde kalmayan mhk ya yazık değilmi ( Aziz Yıldırımın kuklası oldular)
Federasyon lütfen göreve bu gidişe bir son verin, yazık ülkenin futboluna, zira aldığım duyumlara göre Fenerbahçe takımı kararlıymış oralardan pek inmeyecekmiş aşağılara,
Acil doktooooooooorrrrrrrr!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

20 Nisan 2010 Salı

Empati



Futbolla ilişikli olduğum için genelde futbol üzerine karaladım bu güne kadar ama herşeyden öte futbola bakışımızı bile etkileyen bir yanımız varki o da dünyaya emekten yana bakmak, sınırsızlıktan yana bakmak, insan olmaktan yana bakmak,


Baktığımız yerde bizden öncekiler, bizim baktığımız dünyayı büyütmeye çalışanlar tarifi zor acılar çekmişler, bizse darbe kuşağı olarak tıngırıfıs bir ortamda, kişiliksiz, habersiz, bir dünyada büyümeye başladık, Allahtan çevremizde azda olsa kalanlar vardı da onlardan hayatın ne olduğunu, başka bir dünyanın var olduğunu dinleyebildik,


Bunu karalamamın nedeni ise ali alverdi nin ölüm haberini duymuş olmam,


6.Mayıs.1972 de bizim baktığımız dünyayı büyütmeye çalışan güzel insanların asılmalarına karar veren, idam edilirlerkende bıyık altından gülen bu şahıs yazdığı kitapta aynen şöyle söylüyor;


"işte bu beyni yikanmiş militanlar ölum sehpasinda dahi komünizm propagandasi yapiyor ve kendisinin arkasindan gelecek olanlara cesaret vermek istiyor. onlari astigimiz icin turk ceza kanunlarini millet adina muhakeme ederek tatbik ettigim icin bana katil elverdi diyorlar"


Evet sana katil diyoruz ama ayrıca sana mendereslerin asılmasıyla devam eden bir maçı üç üçe getirmeye çalışan, ve bunu suçsuz, günahsız üç tane gencim ömürleriyle oynayarak yapan yanlı bir hakemde diyoruz,


Gelelim bu şahsın ölümüne arkadaş nefes borusuna kaçan bir yemek parçası yüzünden BOĞULARAK can vermiştir, evet inanılmaz ama gerçek BOĞULARAK,


O yaşam dolu gençlere sınırsız yanarken içimiz, 3-5 saniyeliğinede olsa BOĞULMA duygusunu yaşadığın için buz gibi oluyor,


Empati sen ne hoş bir şeysin.


İlahi adalet,


Rüzgar eken Fırtına biçer.